Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kadar süregelmiş olan Türk kahvesinin özellikle Türk kültüründe önemi büyüktür. Keskin bir kokusu, hafif acı bir tadı ile yediden yetmişe herkesin içtiği bu lezzet kültürümüzün mihenk taşıdır. Aynı zamanda beraber kahve içtiğimiz kişilerle 40 yıllık hatır ilişkisi kurulmuş olur. Yani Türk kahvesi sadece bir kahve değil, bağlayıcılığı olan, dostluk ilişkilerimizi güçlendiren bir içecektir. Bu yüzden ülkemize has olan bu lezzetli içeceği Çinlilere sunmak çok önemli. Ülkemizin mutfağının zenginliğini göstermeye çalışan ve farklı kültürlerin kardeş olarak görülmesini isteyen MADO, menüsüne Türk kahvesini de katarak bu düşüncesini zenginleştirdi. MADO ile Türk kahvesini tadan Çinli müşterilerimiz bu enfes tada hayran kalıyor.
ÇİNLİLER TÜRK KAHVESİNİ BEĞENİYOR
Çin’in güneyindeki Guangzhou eyaletinde 23 Nisan’da “Türk Kahvesi Günü” düzenlendi. Türk Kahvesi Günü, Çinli vatandaşlara kahvemizi tanıtma amacı ile düzenlendi. Ve o gün, Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği, TİM, İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçıları Birliği, Elektrik ve Elekronik İhracatçıları Birliği ile Guangzhou ve Pu’er kahve birlikleri arasında kahve- kahve makineleri konusunda iş birliği anlaşması imzalandı. Türk kahvesi ile yeni tanışan Çinlilerin bu lezzeti oldukça sevdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Türk kahvesini Çin’de daha fazla tanıtabilmek adına mümkün olabilecek her şeyi düşünüyoruz. Gerek MADOlarımızda gerekse de Sultan Restaurantlarımızda Türk kahvesini konuklarımıza sunmaktan da büyük mutluluk duyuyorum.
650 YILLIK BİR GEÇMİŞE DOKUNMAK
Çin’de yaşayan insanların UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras kategorisine alınan Türk kahvesine olan yoğun ilgilerini dikkate almamak olanaksız. Biz bu yüzden MADO ve Sultan Restaurantlarımızda kahveleri olması gerektiği gibi yoğun köpüklü ve okkalı bir şekilde müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Odun ateşinde kavrulmuş Türk kahvelerini sıcak bir biçimde hazırlayarak bizden isteyen tüm insanların içmesini sağlıyoruz. Bu sayede onları 650 yıllık bir geçmiş ile tanıştırıyoruz… Okkalı bir Türk kahvesi damak zevkine hitap ettiği kadar, göz ve gönül zevkine de hitap eder. Kokusu ile iştahları açar, yoğun aromalı tadı ile akıllardan silinmeyecek bir iz bırakır. Bunların yanı sıra, 40 yıllık hatırı sayesinde Çinli dostlarımız ile gönül bağımızı da kuvvetlendirmiş oluyoruz. Bu sayede Çin ve Türkiye’nin ilişkisini kuvvetlendiriyoruz. Aynı zamanda onlara Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma olan bir içeceği sunmak ülkemizin tarihini de aktarmamızı sağlıyor. Ülkemi ve ülkemin geçmişini tanıtmak, MADO sayesinde bu görevin bir parçası olmak işimin en gurur verici yanı.
Sevgiyle Kalın!